Doğada çözünemeyen ve 60 yıldır biriken plastik atıkların Pasifik Okyanusu’nun ortasında küçük adalar şeklinde oluşmaya başladığı ve 2020 yılı itibariyle Türkiye’nin 5 katı büyüklüğünde boyuta sahip olduğu için kıta olarak adlandırılan 7. Kıta, 3,4 milyon kilometrekare genişliğine sahiptir.
Sorunun ana kaynağı gözle görülemeyecek kadar küçük olan mikro plastiklerin denizlere ve oradan okyanuslara karışarak birleşmesi olarak tanımlanabilir.
Dünyada her yıl 1 ila 5 trilyon plastik poşet tüketiliyor. Günümüzde yalnızca %30’u kullanımda olan üretilmiş plastiğin yalnızca %9’u geri dönüştürülüyor, %12’si yakılıyor ve geri kalan %79’luk kısım (6,5 milyon ton) ise karaya, denize ve okyanusa karışarak doğaya zarar veriyor.
Bu şekilde devam ederse 2050 itibarıyla çöplerde ve ekosistem alanlarında yaklaşık 12 milyar ton pet şişe olacak ve 2050 itibarıyla deniz kuşlarının yüzde 99’u kullanılmış plastik yutmuş olacak.
Türkiye’de kişi başına düşen plastik poşet kullanımı yıllık ortalama 440 iken plastik poşetlerin ücretlendirilmesi sonrasında 2019 yılının sonunda bu sayı 90’a düştü ve 2025 yılında 40’a düşmesi hedefleniyor.
Ancak plastik poşet, karşımızdaki devasa problemin sadece bir parçası. Mikro plastikler artık içme sularımızda bulunuyor ve tükettiğimiz tüm deniz canlıları sayesinde vücutlarımıza girmiş oluyor.
Siz de bundan sonra en basitinden, plastik poşet yerine bez çanta kullanarak, pipet kullanmayarak plastik bardak ve çatalları kullanmayarak işe başlayabilirsiniz.